ÇİRKİN TERCİH: GÜZEL HAYVAN(!)

Hediye ya da heves amaçlı hayvan sahiplenildiğinde, hayvan seçimindeki en önemli kriterlerden biri sevimlilik ve güzellik oluyor. Hayvan sevgisinden ziyade güzel görünüme dayanan bu sahiplenme hareketi maalesef kısa süre sonra sahiplenilen hayvanların barınaklara bırakılması ya da sokağa terk edilmesiyle son bulabiliyor.

Bu konularda geçtiğimiz günlerde Hollanda’da güzel bir gelişme yaşandı. Köpeklere mikroçip takılmasının zorunlu olduğu ülkede kedilere de mikroçip zorunlu hale getiriliyor. Çipli köpeklerden kaybolanların ya da terkedilenlerin yüzde doksan üçünün sahiplerinin bulunması mümkün olurken çipsiz kedilerde bu oran yüzde on yedilerdeydi. Kaybolanların evde olanlara göre daha az refaha sahip olduğu belirtilen kedilere de çip takılmasıyla başı boş kedilerin oranlarının azaltılması planlanıyor.

Bunun yanında sevimlilikleriyle çokça tercih edilen kısa burunlu köpekler ve kıvrık kulaklı kedilerin (Scottish Fold) sahiplenilmesi, reklamının ve ticaretinin yapılması da tamamen yasaklanıyor. Sevimli görüntüye sahip olmalarıyla birlikte fiziksel özellikleri sebebiyle çok fazla acı çeken bu hayvan türleri, sırf görüntüleri sebebiyle talep ediliyor ve üretilmeye devam ediliyor. Kısa burunlu köpekler nefes almakta zorluk çekerken kıvrık kulaklı kedilerde de ağrıya neden olan anormal kıkırdak sebebiyle acı çektikleri biliniyor. Bu hayvanlara sahip olan kişilerin hayvanlar ölene kadar onları ellerinde tutabileceği belirtilirken yeni sahiplenmelere izin verilmeyecek. Talep artışını önlemek adına da tanıtım, film ve reklamlarda bu hayvanların kullanılmasına izin verilmemesi planlanıyor.

Ülkemizde evcil hayvanlara mikoçip taktırma zorunluluğu 2018 yılında getirilmiş ve taktırmayanlara idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş olmakla birlikte Scottish Fold gibi yapıları sebebiyle acı çeken hayvanların üretilmesine ya da sahiplendirilmesine yönelik herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Legal şekilde satışları mümkündür. Sadece güzel görüntüleri sebebiyle acı çeken bu hayvanların yaygınlaşmasını önlemeye yönelik çalışmaların ülkemizde de gelişmesini umuyoruz. Hayvanların da birer canlı olduğunu, onları sahiplenirken bakımlarının sorumluluğunu da üstlendiğimizi, bu meseleye estetik kaygıdan ziyade insani vasıflarla yaklaşmamız gerektiğini aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini düşünüyoruz.