TÜRLER ARASI BİRLİK: HEP BİRLİKTE EL ELE

Geçmişten günümüze içerisinde bulunduğumuz çevrelerde insanlar ve hayvanlar olarak hep iç içe yaşadık. Gerek doğal alanlarda gerek kurduğumuz şehirlerde aynı çevreyi paylaştık. Bu sebeple de birlikte yaşadığımız yerlerde gerçekleşen olaylar sadece biz insanları değil aynı yaşam alanını paylaştığımız diğer canlıları da etkiliyor.

Çok yakın tarihte yaşadığımız deprem felaketi de bunun en önemli örneklerinden biri. Bu felakette ailelerini ya da evlerini kaybedenler, enkaz altında kalanlar hem insanlar hem hayvanlar. Üstelik varolan hukuksal düzende insanlar gibi yaşama, sağlık, barınma, onurlarının korunması haklarının varlığının kabulü muğlak olmakla beraber sıkı korumalara da sahip değil. Toplum nezdinde ikincil konumda yer almaktalar maalesef.

Bu haberimizde ise yukarıda anlattıklarımızın aksine gelişen güzel uygulamalardan bahsetmek istiyoruz. Yaşanan felaket sonrası hayvanların iyileştirilmesi, beslenmesi, sahiplendirilmesi ya da sahiplerine kavuşturulması için sivil toplum kuruluşları ve hayvanseverler büyük çaba sergilediler.

Haytap Hatay, Osmaniye ve Malatya illerinde kurduğu sahra hastaneleriyle enkazdan kurtarılan ya da sahiplerine ulaşılamayan hayvanların bakımlarını üstlenerek sağlık ve geçici barınma hizmeti sağladı. Hayvanların kendilerine özelleştirilmiş bakım aletlerine ve ilaçlara ulaşmasını sağlayan Haytap, gönüllülerin ulaştırdığı mamaların da bölgede hayvanlara dağıtımında önemli rol oynadı. Bakımları tamamlanan hayvanları afet bölgesinden Bursa, İstanbul ve Ankara’daki Haytap barınaklarına sevk ettikten sonra çipleri olan ve sahiplerine ulaşılabilen hayvanların sahipleriyle iletişime geçip sahipleri bulunamayan hayvanların da sahiplendirilmesine yardımcı oldu.

Haytap yanında Haçiko gibi diğer sivil kuruluşlar da hayvanların enkazlardan kurtarılması, içerisinde hayvan olan binaların yıkılmasının engellenmeye çalışılması gibi hayvanların yaşam haklarını korumaya yönelik çalışmalar yürüttü. Hayvanseverler arama kurtarma ekiplerinin getirilemediği yerlerde tehlikelere rağmen hayvanların kurtarılması için seferber oldular.

Gönüllü veterinerler ise kliniklerini ücretsiz şekilde bakım ve barınmaları için hayvanlara açarken bölgede gerekli ekipman sağlanmasına da katkıda bulundular.

İnsanların aksine yardım isteyemeyen, kendilerine hukuk düzeni tarafından sağlanan haklar korunmadığında bunun hesabını soramayan dostlarımızın haklarına sahip çıkmak, düzende söz hakkına sahip olan bizlerin görevlerindendir. Kurduğumuz hukuk sisteminin bizim için de adaletli şekilde işleyebilmesi ancak hak sahibi olan her canlıya hakkını teslim etmemizle mümkündür.

“Savunmasız varlıklara iyi davranırsanız düşlerinizin gerçekleşmesi için dilek ağacına gerek yoktur”
William Faulkner