NÜKLEER ENERJİ VE ÇEVRE DENKLEMİ: KIRKLARELİ İĞNEADA ROTASI

Nükleer enerji ve çevre, tartışmalı bir denklem olarak güncelliğini korumaya devam ediyor. Bir yanda nükleer enerjiyi temiz enerji kaynağı olarak yaygın bir şekilde kullanan ülkeler, diğer yanda ise nükleer enerjiyi güvenlik ve çevre endişeleri nedeniyle sınırlayan veya tamamen reddedenler.
Ülkemizde 21 Kasım 2007’de nükleer santral kurulumu ve enerji satışıyla ilgili kanun kabul edilmiş ve bu doğrultuda 2010’da Mersin ilinin Gülnar ilçesine bağlı Akkuyu sahasında Türkiye’nin ilk nükleer santrali kurulması kararlaştırılmıştır. Akkuyu Nükleer Santrali, 27 Nisan 2023’te santrale yakıt çubuklarının getirilmesiyle birlikte nükleer tesis niteliğini kazanmış 2024 tarihinden itibaren faaliyete geçeceği duyurulmuştur. Daha sonra ikinci bir nükleer santralinin Sinop ili İnceburun bölgesinde uygun olduğu belirtilmiş ve 2012 yılında bu karar açıklanmıştır. Ancak, ilerleyen dönemlerde Sinop Nükleer Güç Santrali ÇED raporunun iptali istemini reddeden Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin kararına karşı temyiz başvurusu yapılmış ve Danıştay 6. Dairesi, Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin verdiği “ÇED olumlu” kararını bozmuş ve Sinop 3. İdare Mahkemesi’ne iade edilerek ve yeniden görülmesi kararlaştırılmıştır.
Akkuyu ve Sinop’un ardından 3’üncü nükleer santral projesi için gösterilen yer, Trakya bölgesinde ilk olarak 2011 yılında elektrik ihtiyacının fazla olduğu ve sanayi bölgelerine yakınlığı sebebiyle Kırklareli ili, Demirköy ilçesi, İğneada beldesi olmuştur . Ancak dünyanın en büyük 3’üncü longoz ormanlarına sahip olan İğneada ve çevresi, doğal habitatı içerisinde bulundurduğu milli parkı ve ekosistemi göz önünde bulundurulduğunda, yapılması planlanan Nükleer Enerji Santrali’nin Kırklareli ve Trakya Bölgesine verebileceği zararlara ilişkin TBMM çevre komisyonu üyeleri tarafından meclis araştırması için TBMM başkanına sunulmuştur.
TBMM başkanına sunulan gerekçelerde, güvenlik sebebiyle çekincelerini dile getiren üyeler, İğneada’da yapılması planlanan nükleer santralde bir kaza olması durumunda Trakya’nın tamamının, İstanbul ve Kuzey Ege’nin büyük bir tehdit altında kalacağı, Marmara, Batı Karadeniz, Kıyı Ege ve Kıyı Akdeniz’in oluşacak radyasyon bulutundan etkileneceğini ifade etmişlerdir. Ayrıca, İğneada ve çevresinin doğal yaşam alanlarına dair kaygılarını dile getiren üyeler, bölgemizde kurulması planlanan Nükleer Santral ile ekosisteme geri dönüşsüz zararlar verileceği, Trakya’nın ve İstanbul’un yaşam kaynağı olan Istranca Dağları, suları, havası, toprağı, bitki örtüsü, kuşu, kurdu, börtü böceği, dünyada sayılı subasar ormanları, endemik türleri, kültürel çevremiz ve antik mirasımızın tehdit altına gireceğini öngörmüşlerdir.
DAHA ÖNCE NE OLMUŞTU?
Kırklareli’nde daha önce kömüre dayalı termik santral yapılmasına yönelik karara Danıştay 6’ncı Dairesi 28 Eylül 2021’de tarım toprakları aleyhine ve yeraltı su rezervlerine zarar verebilecek şekilde kömür çıkarılmasını öngören ve çevre kirliliğine yol açma potansiyeli bulunan sanayi/enerji yatırımlarını destekleyen planlamanın ilkelerle uyumlu olmadığı sonucuna varıldığı belirtilmişti.

KAYNAKÇA
https://m.bianet.org/bianet/kent/199819-igneada-da-yapilmasi-planlanan-nukleer-santral-neleri-yok-edecek
https://filashaber.com/haber/turkiye-buyuk-millet-meclisi-baskanligina-16589.html
https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=f1f22446-b363-11ed-9a7d-94c3131533bf