SOLUK KESEN ORMAN YANGINLARI

Dünya genelinde küresel iklim değişikliklerine bağlı olarak görülen sıcaklık artışları, insanların sağlığını tehdit ettiği gibi orman yangınlarının kontrolünü de son derece zorlaştırıyor. Ülkemizde Hatay, Mersin, Muğla, Adana, Çanakkale, Tekirdağ ve diğer birçok ilimizde görülen yangınların bir kısmı kontrol altına alınırken bir kısmı hala devam ediyor. Çanakkale’de Kızılkeçili köyünde başlayan yangın havadan müdahalelerle üç günün sonunda kontrol altına alınabildi. Bölgeye yönelik soğutma çalışmaları devam ederken zarar gören alan henüz hesaplanmadı. Hatay Belen’deki orman yangını da uzun uğraşlar sonucu kontrol altına alındı. Yangın sırasında bölgeye yakın olan evlerdeki kişiler tahliye edildi.
Yunanistan’ın Attika ve Korint bölgelerinde çıkan yangınlarla mücadele de hala sürüyor. İtalya ve Fransa’dan bölgeye dört yangın söndürme uçağı gönderildi. Kanada’da ise uzun zamandır süren sayısının 880’i aştığı düşünülen orman yangınları hala kontrol altına alınamadı. Bu yangınların ABD’nin on iki eyaletinde de hava koşullarını kötü yönde etkilemesi ve burada yaşayan kişilerde solunuma bağlı rahatsızlıkların artması bekleniyor. Üstelik şimdiden Kanada’da dokuz yaşında astım hastası bir erkek çocuk duman sebebiyle kriz geçirerek hayatını kaybetti.
Peki bu yangınları hukuki açıdan nasıl değerlendirebiliriz? Orman yangınlarından sonra akla ilk gelen, yanan alanların akıbetinin ne olacağıdır. Bu alanların yangın sonrası imara açılması, orman vasfından farklı vasıflarla kullanılması en istenmeyen sonuçlardandır. Anayasa m.169’a baktığımızda ormanlık alanların yanması halinde bu alanların farklı vasıflarla kullanılamayacağı yerine yeniden orman yetiştirilmesi gerektiği güvence altına alınmıştır. Ayrıca orman yangınlarının insan eliyle çıkarılması suç olarak tanımlanmış, bu suçun af kapsamına alınamayacağı ve mahkemelerdeki acele işlerden olduğu bildirilmiştir. 6831 sayılı Orman Kanunu’nda da hem bu suçun kapsamı düzenlenmiş hem de Orman idaresinin yangınların önlenmesi ve söndürülmesi için gereken her türlü hizmeti yapması gerektiği belirtilmiştir. Orman yangınları açısından idarenin hukuki sorumluluğu olduğu belirtilmiş ve yangın sebebiyle zarar gören kişilerin zararlarının tazmin edilmesi de hukuki güvence altına alınmıştır.
Orman yangınlarını önlemeye, çıkan yangınları söndürmeye gücüne; yangın sonrası sorumluların cezalandırılmasına yönelik caydırıcı nitelikte mevzuata sahip olduğumuz halde her yıl orman yangınlarının %48’i insan kaynaklı çıkmaktadır. Ormanlık alanların azalması hem iklim dengesini bozmakta hem de burada yaşayan canlı türlerinin azalmasına yol açmaktadır.
KAYNAKÇA:
• “Yunanistan’da orman yangınlarıyla mücadele sürüyor”,CNNTURK, 19.07.2023
• “Gaziantep ve Muğla’da orman yangını”, Hürriyet, 19.07.2023
• “İzmir’de orman yangını! Havadan ve karadan müdahale sürüyor”, Hürriyet, 19.07.2023
• “Kanada’daki orman yangınları ABD’de 80 milyon kişiyi etkiliyor”, Euronews, 28.06.2023
• “Kanada’da orman yangınları nedeniyle 1 çocuk hayatını kaybetti”, Türkiye Gazetesi, 18.07.2023
• “Hatay, Çanakkale, Tekirdağ, Balıkesir, Muğla, Adana, Diyarbakır ve Mersin’de orman yangını”, NTV, 18.07.2023
• Elvan, Osman D., “ Orman Yangınlarının Hukuksal Analizi”, ORMAN YANGINLARI, TÜBA, Aralık- 2021, s:365-399